4 Temmuz 2013 Perşembe

LANET OKUYAN DUDAKLAR.



Benim gibi kadınlar yalnız ve bir o kadar da kalabalık duygulara sahiptirler okyanus gibi olan hislerimiz değişkendir hangi dalganın bizi sürükleyeceğine rüzgar karar verir bunu biz belirlemeyiz kendimizi okyanusa teslim ederiz.Kıyılarımız değişkendir kendimizi kısıtlamayız ama herzaman için dönüp dolaşacağımız bir koyumuz vardır.Bizler yaşamayız dalgaların bizi alıp götürmesini bekleriz yaşamak sözcüğü benim gibi kadınlara pek uymaz bizler daha çok sürüklenmeyi tercih ederiz aşklarımızla, umutsuz mutluluklarımızla sürüklenmeyi..Gerçi hangi dalganın bizi yaşama götüreceğini bilemeyiz zaten bizi yaşamdan buraya sürükleyende dalgalarımızdır. 

Tanrıyı karşı cinsimizi yaratmış olma beceriksizliğinden dolayı suçlamayız baksanıza tanrı bile kusursuz değil böylesine amatörce yarattığı bir cinsin sorumluluğu almak istemediğinden onları dünya denilen çöplüğe boşaltmış.Kendi cinsimize gelince bizler tanrının ustalık döneminde yaratılmış olanlarız şarap içerken hayal ettiği dudaklarımız sonucu var olduk.Bizlerin bu çöplükte işi ne sorusu akıllarda tabi şöyle anlatayım tanrının ustalıkla yarattığı kadınlara olan zaafı ve onları arzulaması sebepiyle bizleri kendinden uzaklaştırmak istemiştir bu nedenden ötürü bizleri dalgalarla sürüklemiştir.

1 yorum: