Gitme
tutkusu sanırım en büyük tutku hiç ölmemesi gereken bir şey. Bir yere ait olmak hoş değil ama ait
olduğun kişi ile yaşadığın o gitme tutkusu çok başkadır ait olduğun kişiden öte bütünlük
oluşturduğun kişiyle yeni şeyler öğrenme, keşfetme ve yorumlama evet kesinlikle
kolay elde edilebilecek bir şey olmadığı gibi yerini dolduracak şeyler de yok. Gitme tutkusu içinde geri dönme ihtimallerini barındırmaz çünkü ihtiyacın olan zaten seninledir ara sokaklarda karışılaşırsın düşe benzer düşlerde sokaklara.Düşünmekten vazgeçmeyecek kadar ayık ama bir düşünceyi sonuna erdiremiyecek kadar sarhoş halimle izin ver yanına oturayım,hiç konuşmam dedi adam.Aradığım tam olarak neydi bilmeksizin inançsız ve haritasız bunca yolculuk ve kaçış girişimimden sonra ufak bir baş sallamasıyla otur işareti yaptım Sigara mı yakmak içn yeltendiği esnada gözlerimiz buluştu toprak rengi gözleri tutku ve aşkın yansımasıydı sanki. Le Marais civarında cafe'lerden birinde dört fincan kahveden sonra sessizliğini bozdu.-Adın nedir? -Valentina,senin? -Luke. Ve bir sigara daha yaktık birbirimizin sessizliğinden oldukça keyif alıyorduk gözlerinin içine 20sn'den fazla bakamadığımı fark ettiği zaman yine konuştu.-Gidiyoruz.Sigaramı son bir kez içime çekerek söndürdüm yürümeye başladık gidilcek yerden çok yolda olma halini önemseyen bir bütündük.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder