29 Haziran 2013 Cumartesi

HEPİMİZ TANRININ TECAVÜZ SONUCU VAR OLMUŞ PİÇLERİYİZ


Bu ülkede sevişme kültürü yok en buyuk sorun bu sevişmek nedir ki  bizde çakmak, koymak gibi eylemler gerçekleştirilir bunun yerine biz sıcak kanlı pratik insanlarız prezervatife de gerek duymayız. Daha çok sübyancılık, toplu, tekli tecavüz, tecavüzcüyle evlendirme, berdel, başlık parası vb. şeyler var. Bir kere içinde sevmek geçiyor karşılıklı hem de mümkün mü? Değil. Başbakanın en az üç çocuk yapın dediği bir ülkede prezervatifin kültür dışı görülmesi olağan bir durum. Hepimiz öncelikle şunu kabul edelim hepimiz tanrının tecavüz çocuklarıyız! Yarı tanrı melez çocuklar içimizdeki ilahi gücü bulma çabasındayız.Hayatta başlarına gelen adaletsizliklerin cezasını başka bir dünyada verileceğine inanan insanların nedense hiçbiri yukarıdakinin akıbetini sorgulamaz hayali bir dünyada gerekli cezaların verileceğine inanarak gerçekte olan bitene göz yumarlar aslında bu umursamazlıklarıyla istismara uğrayan her çocuğun ve benzeri kurbanın sorumluluğunu omuzlarında taşır tanrıya inanan insanlar. Halbuki adalet ancak bu yaşadığımız dünyada gerçeklesebilir ve bu hayali varlığın tek sorunu var olmamasıdır.İnsanların tapındığı tanrı yok.Cennet ve cehennem tamamen korku amaçlı oluşturulmuştur insanları hizaya getirme çabası üzerinde fazlaca düşünmüşler tek kitapta bile kalamayacak kadar farklı görüşlere saihplerdi  ama kendi yarattıkları tanrıya ihanet edecek kadar inançlıydılar bu yüzdendir ki herkesin kendi kişisel tanrısı var kimisi benim tanrım benim der kimisi bir piçi tanrılaştırır bu gibi durumlar pekde tartışmaya açık değildir aslında… ben ki kendi kişisel tanrım ile görüşmelerime her seferinde geciken biri  olarak din ve inanç konusundaki düşüncelerimi dile getirdim bu düşünceler demek değildir ki siz tapınan insanların dinlerine saygım yok aksine  düşüncelerinize  ve inançlarınıza saygım var fakat bu inancınızı içinizde yaşamanız görüşündeyim çünkü yaptığınız fani pislikleri tanrıya atmanıza tahammül edemeyecek kadar inançlıyım.

28 Haziran 2013 Cuma

yazacak ''hiçim'' oldu.



Yolumuzun gidişi ve gelişi bir deneyim zaten hep aynı  yere varıyoruz. Ben yürürüm yürümeyi bırakmam söz konusu bile değil  varılcak yerden çok yolda olma halini önemseyen iki bütünüz biz sana seni anlatmak için değil sana ulaşmak için yürürdük.Bizleştik bir yoğunlu vardı hislerimizin gül rengin kadife tenin .Aşkın kadına arzunun ise erkeğe verilmesini hep yadırgamışımdır ben sana aşık değilim sevgilim ancak ‘’Yakınlaşmak istedim  içimdeki samimiyet  ve temiz hisler çehrem kadar çirkinleşti.O kadar arzu ettiğim halde gözlerine bakamadım.’’Ö.A. Kendime sual ettim acaba aşık olmuş olabilir miyim diye sonra hemen bu kirli leş düşüncelerden arındım benim gibi kadınlar aşık olamayacak kadar yalnızlıklarıyla bütünleşmişlerdir bir sevgiye muhtaçlık söz konusudur evet ama ‘aşk’ gibi bir durum asla söz konusu olamaz.Aşık oldum diyen varsada aranızda size tavsiyem kendinizi erkeğinizin kravatıyla  odanızdaki antika dolapın askısında asın ve ölün.Bana yalnızlığı bildiğini idda edenler oldu yalnız olduğunu idda edenler. Yalnız olduğunuzu sanmanız hata yalnızlığın ne demek olduğunu bildiğinizi bile sanmanız siz yalnızlık nedir bilir misiniz ki? Bilemezsiniz.O yüzden boşverin insanlar yalnızlığın ne olduğunu bildiklerini sanırlar ama ne yazık ki sanmakla kalırlar bu yüzden insanız bu yüzden yalnızız bu yüzden yalnızım ve yalnız ölücem.Ölü.
Sen benimle sınırlısın ben varsam sende varsın bir başka birisiyle olan ilgim seninle sınırlı yapmak için istemek istiyorsun sevmek için istiyorsun aşk için istiyorlar.Alfabe iki harf ile sınırlı ‘a ve m’ sen bu iki güzel harf bir araya geldiğinde oluşan sözcükle sınırlısın.Budala.Sen istiyorsun elinde kalan son şey isteme kavramı olmasına rağmen senin olmayacak. Sana sahip olmak için gereken idareyi başka hislere harcadığım için hissizim.Hayalimdeki tanrıya giden yoldandan sapıp çıkmazların daki parklarda sallanırım ben sana saygım yok benim gibi kadınların piçlere saygısı olmaz aşk denen o asil duyguyu kaybetmiş kadınlardan bahsediyorum hiç elde edemediği duyguları kaybeden kadınlardan.

22 Haziran 2013 Cumartesi

BU İTİRAF EDİLMEMİŞ BİR YALNIZLIKTIR.



Benim ait olmaya ihtiyacım var zor durum aidiyetsizlik boşluk…
Hani insanların ne yaparlarsa apsınlar onları hep sevicek birileri olur ya aile sevgili gibi bende ikiside yok yani en azından erkek olarak öyle biri yok öyle bir aitliğim hiç olmadı ve bu çok acınılası bir durum sen bir erkeksin 4 kadınla büyüdün sonuçta eksikliğini çekemezsin bir kadının çünkü hep kadının sıcaklığı hayatında olucak ama benim için aynı durum söz konusu değil ömrümün geri kalanı boyunca hep bir eksikliğim olucak.Gerçi değiştiremeyeceğim şeylere hayıflanmak yerine onlarla yaşamayı öğrenmeliyim ama sorun şu ki onlarla yaşamıyorum sürükleniyorum böylesi bir ihtiyaç benimkisi hayatımın sonuna kadar sürüklenicem hiç kimse hiçbir şey bana geçmişi unutturamaz geçmişi unutmak gibi bir çabamda yok çünkü en unuttuğumu sandığım anda bile bi görüntü veya bir müzik bir kokuyla tekrar yakalarım.Ben sadece ait olmak istiyorum başka birinin varlığına ait olmak bu güzel bir şey değil kendi kendine ait ol diyenler oldu hep ama beceremiyorum aidiyet yüzünden yeteri kadar yaralanmadığımı düşünenler de  oldu belki haklılar. Bir topluluğa bi düşünceye  ait olmayı denedim hepsinde kendime ait bir şeyler buldum ama hiçbiri ben değildi bir insana ait olma fikri korkutucu gelebilir belki ama istiyorum çünkü elimde kalan son şey istemek kavramı denemeliyim denemeden bilemem insanlar pişmanlıklarından ders çıkartırlar denemek lazım tabi işin ironik tarafı ise ait olabileceğim kimse yok o yüzden bu düşünceyide ‘’siktir ediyoruz’’.

19 Haziran 2013 Çarşamba

little red fish

Çeşit çeşit insan hepsinin yolu farklı tek ortak noktamız şuan bulunduğumuz yer. Seninle biz fanusun içine hapsedilmiş iki kırmızı balık gibiyiz ama ben birlikte okyanusta yüzmekten bahsediyorum birlikte atlantik'te yüzmeye var mısın ? Sonuçta birlikte değilsek hayatın ne değeri olabilir ki ? Sanki daha önce hep berabermiş gibi yürüsek ya beraber ama olmaz çünkü sen beni sevemiyorsun.Tutsana ellerimi karşıma çıksana.Duygularım omzuna yatmak istiyor. Durma sarılsana.

18 Haziran 2013 Salı

TUTKU


Gitme tutkusu sanırım en büyük tutku hiç ölmemesi gereken bir şey. Bir yere ait olmak hoş değil ama ait olduğun  kişi ile yaşadığın o gitme tutkusu çok başkadır ait olduğun kişiden öte bütünlük oluşturduğun kişiyle yeni şeyler öğrenme, keşfetme ve yorumlama evet kesinlikle kolay elde edilebilecek bir şey olmadığı gibi yerini dolduracak şeyler de yok. Gitme tutkusu içinde geri dönme ihtimallerini barındırmaz çünkü ihtiyacın olan zaten seninledir ara sokaklarda karışılaşırsın düşe benzer düşlerde sokaklara.Düşünmekten vazgeçmeyecek kadar ayık ama bir düşünceyi sonuna erdiremiyecek kadar sarhoş halimle izin ver yanına oturayım,hiç konuşmam dedi adam.Aradığım tam olarak neydi bilmeksizin inançsız ve haritasız bunca yolculuk ve kaçış girişimimden sonra ufak bir baş sallamasıyla otur işareti yaptım Sigara mı yakmak içn yeltendiği esnada gözlerimiz buluştu toprak rengi gözleri tutku ve aşkın yansımasıydı sanki. Le Marais civarında cafe'lerden birinde dört fincan kahveden sonra sessizliğini bozdu.-Adın nedir? -Valentina,senin? -Luke. Ve bir sigara daha yaktık birbirimizin sessizliğinden oldukça keyif alıyorduk gözlerinin içine 20sn'den fazla bakamadığımı fark ettiği zaman yine konuştu.-Gidiyoruz.Sigaramı son bir kez içime çekerek söndürdüm yürümeye başladık gidilcek yerden çok yolda olma halini önemseyen bir bütündük.

5 Haziran 2013 Çarşamba

#Tayipİstifa #DirenGeziParki #geziparki

Amerika'da, başkanı aşağılamak tamamen yasal bir şey. Kimse başkana "o.ç." ya da "anneni ****ci (mother fucker)" dediği için hapse girmiyor ya da para cezası almıyor. Mesela, Amerikalı kongre üyesi Roy Blunt, Obama'yı maymuna benzetmişti ayrıca son 50 yıldır her gün Beyaz Sarayın önünde insanlar kamp kurarak başkana nefret dolu şeyler söylüyorlar aslında biz kendi başkanımıza sizin kendi başkanınıza ettiğiniz hakaretten daha fazlasını ediyoruz. Türklerin buna neden bu kadar şaşırdıklarını anlamıyorum .Aslında, sizin bunu yapamamanız şaşırtıcı bana göre. Açıkçası konuşma özgürlüğü hakaret etme özgürlüğünü de içeriyor. Aksi takdirde hakimler size eleştirinizin bir hakaret olduğunu söyleyecekler, Türkiye gibi demokrasinini tam uygulanmadığı ülkelerde olduğu gibi.

Eğer insanların hakaret ettikleri için hapse girmeleri gerektiğini düşünüyorsanız, neden kasımpaşalı babanız demokrasiyi aşağıladığı ve cumhuriyetle dalga geçtiği için hapse girmiyor? Sonuç olarak, yeni getirdiği düzenlemeler laik Türkiye cumhuriyetine yakışmıyor.

In the United States, it is perfectly legal to insult the president. No one goes to jail for calling the president a son of a bitch or a motherfucker. In fact, US Congressman Roy Blunt compared Obama to a monkey and people camp out in front of the White House all the time and shout hateful things to him. The police can't do anything about it. Obviously freedom of speech includes the freedom to insult, otherwise judges will tell you that your legitimate criticism is an insult as they do all the time in semi-working democracies such as Turkey.

If you think people should be put in jail for insults, why isn't your "father from Kasımpaşa" in jail for insulting democracy and making a mockery of your republic. After all, all his new legislation is just an insult to the founding secular principals of the Turkish Republic.