19 Temmuz 2013 Cuma

Beceriksizce becerdiğim tek şeyin yazma eylemi olması.




Benim için yazmak neydi ? Yazmak bir ibadet biçimiydi tanrı ile sevişme kendi kişisel tanrımı yaratmamdı. Hiçbir kutsal kitapta olmayan kutsallığı yazmaktı kendi hür iradem ile tanrıya kafa tutmaktı korkusuz olmaktı.Siz fanilerin duygusal ve edebi boşluklarınızı tatmin edecek sözcükler bende yok sizlerin beğenisini almak gibi bir amaç içinde yazmıyorum.Şimdi beni kendi kişisel tanrım ile yalnız bırakınız.Biraz sevişicez.Yazarak elbette.
Kimi zaman kendi yarattığım tanrının varlığından şüphe ediyorum böyle zamanlarda yalnızlığıma isyan ediyorum tüm duygulardan arınmış ve kayıtsız oluyorum tanrıya kızıyorum benimle ilgilenmediği için. Biz kadınların karşı cinsten gelmesini beklediğimiz ilgi doyumsuzluğumuz tek kusurumuz olsa gerek. Tanrı figürü neden erkekse artık? Bence tanrı insanın cinsel tercihleri doğrultusunda  bir cinse sahip olmalı mesela düşünsenize beseksüel bir tanrıya inanıyorsunuz ya da lezbiyen.Sen neysen tanrında o! Çünkü tanrı içimizde tanrı biziz! Aslında bizim yaratıcı güce cinsiyet aramamızın pek bir mantığı yok sonuçta kendi kurguladığımız bir varlığın cinsiyeti olmuş olmamış bizi pekte ilgilendirmez tanrının varlığı bizim için önemlidir insanlar ibadetlerini farklı şekillerde yaparlar ben yazarak yapıyorum yargılamamak lazım sonuçta İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ dediğimiz bir şey var.(yok).

17 Temmuz 2013 Çarşamba

VEDA değil sezon finali.



Sekiz yılımı verdiğim bu şehri bırakmak kolay değil bu şehrin bana tek getirisi insanlara bağlanmak oldu bırakamayacağımı düşündüğüm  dostlar ve eski sevgililer.İnsanlara alışmak ve bağlanmak biz asalakların hayatlarımız boyunca yaptığı en büyük hata. Tüm yaşanmışlıkları kitap aralarına saklayıp gidersen geri dönecek yüzün olmaz daha diyorlar ama unuttukları tek şey yüzsüz olduğum gerçeği.

BULUNMASI ZOR DOSTLARA.

İnsanın ailesinden uzak yaşaması zordur heleki aile dediği en yakın arkadaşlarıysa zor  kelimesi az kalır.Sürekli bir yerlere uyum sağlamaya çalışmakla geçen çocukluğumun son dönemlerinde geldiğim bu şehirde tanıştığım ilk günden bu yana ergenlik döneminin başlangıcından çıkışına kadar ki tüm süreçlerinde hep birlikte olduğum dostlarımı fazlasıyla özleyeceğim.Hatalarınız ve doğrularınızla sizi kabul edecek insan sayısı çok azdır ben o azı buldum ve bulmuşken şimdi onlardan uzaklarda olmak beni üzüyor.Her olaya olumlu yanından bakmaya çalışmak oldukca zor hepimizin birbirimize kattığı bir şeyler vardı şimdi kendi ayaklarımız üzerinde durma zamanı.İçip içip sarhoş olduğunda onu toparladğım arkadaş kendi ayakların üzerinde dur. İlişkilerinde sürekli saf olan ve üzülen arkadaş kendi ayakların üzerinde dur.Doğduğu günden beri bu şehirde yaşayan ama hiçbir yol bilmeyen arkadaş kendine bir harita al ve ayakların üzerinde dur.Heryere sürekli geç kalan ve bekleten arkadaş kendine bir saat al ve kendi ayakların üzerinde dur.Ben çok fazla kitap okuma şiirsel ve edebi şekilde konuşup insanların kafalarını bulandırma kendi ayakların üzerinde dur.

ESKİ SEVİGİLİLERİN TÜMÜNE.

Sizler hepiniz benim en güzel kusurlu hatalarım oldunuz bir çoğunuz beni üzdü bir çoğunuzu ise benim  üzmüş olabilme ihtimalim yüksek.Kokunuz teniniz ve ben.Birbirinden çok farklı karakterlere sahip pek çok erkek arkadaşım oldu hepsi kendi standartlarıma göre yakışıklı ve çekici sayılabilecek tipte erkeklerdi. Bu erkeklerin pek çoğu aşkı ya da sevgiyi pornografik bir çiftleşme olarak gördü kaba bir tabirle (fuckbudy) olarak gördü.Sexin erotik bir tekleşme olduğu akıllarına gelmedi.Aceleci ve çocuktular.Aşkı ya da sevgiyi sen ne olarak gördün diye sorarsanız eğer benim için aşk ve sevgi kavramların birbirinden çok farklı olduğunu biliyorsunuz. BİR İTİRAF. Hiçbirinize aşık değildim pek çoğunuzuda sevmiyordum.Bazılarınız benim için sadece hoşlandıtan ibaretti bunun için özür dilerim.Aranızda duygusal açıdan bağlandığım iki kişi oldu biri ilk sevgilim diğeri ise birkaç ay öncesinde kendine inandıran kişi.Çocukluk aşkım ise o asla benim olmadı bunun içinde hırs yapmadım.Hepiniz umarım ilerki ilişkilerinde hatalar yapmazsınız ve seviyorum dediğiniz kadınları üzmezsiniz mutlu olun ben sizi affettim sizde benim kusurlarımı affedin.Sizi seviyorum.Bu şehri hayatımda kimse olmadan bırakacağım için mutluyum.

ANLAMASI VE YAŞANMASI GEREKEN BİR DOST.

Kitap bahaneydi veda etmek istemiştim sevgi hayalleri kurduğum dostuma.Gidiyorum buralardan,gitmeliyiz buralardan.Giderken içimde duyduğum hazzı ve alışkanlıklarımdan kopmanın zevkini yaşıyorum.Alışkanlığım olan seni ayrıntılarda anlatıcam gittiğim yerlerde yalanlarımı ayrıntılarla gizleyeceğim.Yokluğumda sen tanrıyı içinde bulacaksın dinlerin tıpkı sex ve para gibi sosyal sorumluluk olduğu ülkemizde sen inancını içinde yaşayacaksın hayatlarına ‘’allahlar girmiş allahlardan kurtulamayan’’ lardan uzak duracaksın sevip,sevişip okuyacaksın.Senin kahkahalarında ölecek allahlar yaşlarında boğulacaklar tenin mezar olacak allahlara.Seni kendi içindeki allahsız allaha emanet ediyorum.Şimdi gülümse ve gülüne su dök.

Ve siktir olup gidiyorum hoş kalın.


4 Temmuz 2013 Perşembe

LANET OKUYAN DUDAKLAR.



Benim gibi kadınlar yalnız ve bir o kadar da kalabalık duygulara sahiptirler okyanus gibi olan hislerimiz değişkendir hangi dalganın bizi sürükleyeceğine rüzgar karar verir bunu biz belirlemeyiz kendimizi okyanusa teslim ederiz.Kıyılarımız değişkendir kendimizi kısıtlamayız ama herzaman için dönüp dolaşacağımız bir koyumuz vardır.Bizler yaşamayız dalgaların bizi alıp götürmesini bekleriz yaşamak sözcüğü benim gibi kadınlara pek uymaz bizler daha çok sürüklenmeyi tercih ederiz aşklarımızla, umutsuz mutluluklarımızla sürüklenmeyi..Gerçi hangi dalganın bizi yaşama götüreceğini bilemeyiz zaten bizi yaşamdan buraya sürükleyende dalgalarımızdır. 

Tanrıyı karşı cinsimizi yaratmış olma beceriksizliğinden dolayı suçlamayız baksanıza tanrı bile kusursuz değil böylesine amatörce yarattığı bir cinsin sorumluluğu almak istemediğinden onları dünya denilen çöplüğe boşaltmış.Kendi cinsimize gelince bizler tanrının ustalık döneminde yaratılmış olanlarız şarap içerken hayal ettiği dudaklarımız sonucu var olduk.Bizlerin bu çöplükte işi ne sorusu akıllarda tabi şöyle anlatayım tanrının ustalıkla yarattığı kadınlara olan zaafı ve onları arzulaması sebepiyle bizleri kendinden uzaklaştırmak istemiştir bu nedenden ötürü bizleri dalgalarla sürüklemiştir.

29 Haziran 2013 Cumartesi

HEPİMİZ TANRININ TECAVÜZ SONUCU VAR OLMUŞ PİÇLERİYİZ


Bu ülkede sevişme kültürü yok en buyuk sorun bu sevişmek nedir ki  bizde çakmak, koymak gibi eylemler gerçekleştirilir bunun yerine biz sıcak kanlı pratik insanlarız prezervatife de gerek duymayız. Daha çok sübyancılık, toplu, tekli tecavüz, tecavüzcüyle evlendirme, berdel, başlık parası vb. şeyler var. Bir kere içinde sevmek geçiyor karşılıklı hem de mümkün mü? Değil. Başbakanın en az üç çocuk yapın dediği bir ülkede prezervatifin kültür dışı görülmesi olağan bir durum. Hepimiz öncelikle şunu kabul edelim hepimiz tanrının tecavüz çocuklarıyız! Yarı tanrı melez çocuklar içimizdeki ilahi gücü bulma çabasındayız.Hayatta başlarına gelen adaletsizliklerin cezasını başka bir dünyada verileceğine inanan insanların nedense hiçbiri yukarıdakinin akıbetini sorgulamaz hayali bir dünyada gerekli cezaların verileceğine inanarak gerçekte olan bitene göz yumarlar aslında bu umursamazlıklarıyla istismara uğrayan her çocuğun ve benzeri kurbanın sorumluluğunu omuzlarında taşır tanrıya inanan insanlar. Halbuki adalet ancak bu yaşadığımız dünyada gerçeklesebilir ve bu hayali varlığın tek sorunu var olmamasıdır.İnsanların tapındığı tanrı yok.Cennet ve cehennem tamamen korku amaçlı oluşturulmuştur insanları hizaya getirme çabası üzerinde fazlaca düşünmüşler tek kitapta bile kalamayacak kadar farklı görüşlere saihplerdi  ama kendi yarattıkları tanrıya ihanet edecek kadar inançlıydılar bu yüzdendir ki herkesin kendi kişisel tanrısı var kimisi benim tanrım benim der kimisi bir piçi tanrılaştırır bu gibi durumlar pekde tartışmaya açık değildir aslında… ben ki kendi kişisel tanrım ile görüşmelerime her seferinde geciken biri  olarak din ve inanç konusundaki düşüncelerimi dile getirdim bu düşünceler demek değildir ki siz tapınan insanların dinlerine saygım yok aksine  düşüncelerinize  ve inançlarınıza saygım var fakat bu inancınızı içinizde yaşamanız görüşündeyim çünkü yaptığınız fani pislikleri tanrıya atmanıza tahammül edemeyecek kadar inançlıyım.

28 Haziran 2013 Cuma

yazacak ''hiçim'' oldu.



Yolumuzun gidişi ve gelişi bir deneyim zaten hep aynı  yere varıyoruz. Ben yürürüm yürümeyi bırakmam söz konusu bile değil  varılcak yerden çok yolda olma halini önemseyen iki bütünüz biz sana seni anlatmak için değil sana ulaşmak için yürürdük.Bizleştik bir yoğunlu vardı hislerimizin gül rengin kadife tenin .Aşkın kadına arzunun ise erkeğe verilmesini hep yadırgamışımdır ben sana aşık değilim sevgilim ancak ‘’Yakınlaşmak istedim  içimdeki samimiyet  ve temiz hisler çehrem kadar çirkinleşti.O kadar arzu ettiğim halde gözlerine bakamadım.’’Ö.A. Kendime sual ettim acaba aşık olmuş olabilir miyim diye sonra hemen bu kirli leş düşüncelerden arındım benim gibi kadınlar aşık olamayacak kadar yalnızlıklarıyla bütünleşmişlerdir bir sevgiye muhtaçlık söz konusudur evet ama ‘aşk’ gibi bir durum asla söz konusu olamaz.Aşık oldum diyen varsada aranızda size tavsiyem kendinizi erkeğinizin kravatıyla  odanızdaki antika dolapın askısında asın ve ölün.Bana yalnızlığı bildiğini idda edenler oldu yalnız olduğunu idda edenler. Yalnız olduğunuzu sanmanız hata yalnızlığın ne demek olduğunu bildiğinizi bile sanmanız siz yalnızlık nedir bilir misiniz ki? Bilemezsiniz.O yüzden boşverin insanlar yalnızlığın ne olduğunu bildiklerini sanırlar ama ne yazık ki sanmakla kalırlar bu yüzden insanız bu yüzden yalnızız bu yüzden yalnızım ve yalnız ölücem.Ölü.
Sen benimle sınırlısın ben varsam sende varsın bir başka birisiyle olan ilgim seninle sınırlı yapmak için istemek istiyorsun sevmek için istiyorsun aşk için istiyorlar.Alfabe iki harf ile sınırlı ‘a ve m’ sen bu iki güzel harf bir araya geldiğinde oluşan sözcükle sınırlısın.Budala.Sen istiyorsun elinde kalan son şey isteme kavramı olmasına rağmen senin olmayacak. Sana sahip olmak için gereken idareyi başka hislere harcadığım için hissizim.Hayalimdeki tanrıya giden yoldandan sapıp çıkmazların daki parklarda sallanırım ben sana saygım yok benim gibi kadınların piçlere saygısı olmaz aşk denen o asil duyguyu kaybetmiş kadınlardan bahsediyorum hiç elde edemediği duyguları kaybeden kadınlardan.